Bolu’nun ilçeleriyle birlikte doğal güzellikleri ve konumu itibarıyla yaşanılabilecek ender illerden biri olduğunu yazmaktan bıkmayacağım. Bunlardan birinin de Dörtdivan olduğunu hatırlatmak isterim.

Doğası, havası, suyu, geniş tarım ve hayvancılık arazileri, yaz, kış turizmi ve en önemlisi uluslararası yol ağının dibinde olmasıyla eşsiz güzelliklere sahiptir.

Çoğu Ankara ve ülkenin dört bir yanında yaşayan, ticarete olan yatkınlığıyla gittiği yerlerde isim yapan, siyasetiyle de öne çıkan insanı bir başkadır.

İnsanının bu güzelliğine karşılık, gittiği yerden ilçesine geri gelmediği gibi, gelenin de yaylasına gelip döndüğü ve bazılarının da ilçenin sahibi olduğunu zannetmeleri eksi taraflarıdır.

Bir diğer eksiklikte, ilçede yaşayanlar düzenlerinin bozulmasını ve ilçenin kalkınmasını istemediğinden yapılacak yatırım, gelişim projelerine destek değil, köstek olup istemezler.

Küçük dokunuşlarla uçmaya hazır Dörtdivan ilçemizde, kimse taşın altına elini koymaz

Çok kısa yazmaya çalıştığım Dörtdivan ve güzel insanları sonrası asıl konuya geleyim.

Abdullah Başaran ilçenin önemli iş insanlarından biridir. Kendisi Ankara’da çerçeve işinde oldukça başarılı işler yapmakta.

Başarılı işlerine ek olarak yakın zamanda iktidar partisinde vekil aday adayı oldu, sıralamaya giremedi.

Adaylığı döneminde ilçedeki en önemli sorun olan göç konusunda ciddi vaatlerde bulundu. Ankara’da olan işletmesinin bir kısmını ilçede açacağını, 300 kişiye iş imkanı sağlayacağı vaatlerinin arasındaydı. Dörtdivan adına vaatlerinin en önemli olanı buydu.

Yaptığı vaatleri, kulisleri ve çalışmalarına rağmen listeye giremedi. Liste dışı kalması sonucu işlerinin başına Ankara’ya döndü.

Abdullah Başaran’ın verdiği vaatleri merkez olarak bizler unutmuştuk. Oysaki Dörtdivanlılar yapacağı işletmeyi iş sahası isteklerini takip ettikleri unutmamıştı.

Asıl işin gerçeği başkaydı.

Bay Başaran fabrika yapacağı yeri Orman Genel Müdürlüğünden ihaleyle almıştı. İhaleye çıktığında ilçe iş insanının buraya yapacağı fabrikada çalışacak yaklaşık 300 kişinin istihdamını düşünerek, destek verdi. Üstelik ihaleye kimse de girmemişti.

Toplam 58 dönüm araziyi ormandan kapatan işletme sahibi, zaman ilerledikçe fabrika yapmak yerine 10 dönümüne ofis adı altında 2 adet villa yapınca ilçe halkı ayağa kalktı.

Bütün tepkilere rağmen Bay Başaran tercihli ticari alan olan 58 dönüm arsaya yaptığı 2 villayla ve yapmadığı fabrikayla yaşamını sürdürüyor.

Böylesi bir akıl oyununun sonucu ne olur bekleyip göreceğiz…