Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Bolu Şubesi, Dünya Gıda Günü kapsamında yaptığı açıklamada, her çocuğun ücretsiz, sağlıklı ve besleyici bir öğün okul yemeğine erişim hakkı bulunduğunu belirterek bu hakkın kamusal bir politika olarak hayata geçirilmesini talep etti.
Açıklamada, 1945 yılında Macaristan’ın önerisiyle başlatılan Dünya Gıda Günü’nün, açlıkla mücadele için küresel çabaları birleştirdiği hatırlatıldı. Veli-Der, bu kapsamda ülke genelinde eş zamanlı yürütülen eylemliliklerle, çocukların ücretsiz okul yemeğine erişim hakkının anayasal güvence altına alınması gerektiğini vurguladı.
“OKUL YEMEĞİ EĞİTİM HAKKININ AYRILMAZ PARÇASIDIR”
Dernek açıklamasında, beslenmenin yaşam hakkı ve dolayısıyla eğitim hakkının temelini oluşturduğuna dikkat çekilerek, “Her çocuk, sosyal, ekonomik ya da coğrafi koşullarından bağımsız olarak sağlıklı beslenme hakkına sahiptir. Anayasamız, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları bildirgeleri; çocukların yeterli ve dengeli beslenmesini devletin güvencesine bırakmıştır.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Türkiye’de her dört çocuktan birinin yoksul, her beş çocuktan birinin açlık riskiyle karşı karşıya olduğu belirtilerek, yoksulluğun okul terklerinin en önemli nedenlerinden biri olduğuna dikkat çekildi. Veli-Der, okul yemeği programının bu döngüyü kıracak en etkili kamusal politika olduğunu belirterek, “Okulda ücretsiz, sağlıklı bir öğün alan çocuk; okula devam eder, başarır, güçlenir, kendine güven duyar ve geleceğini kurar.” açıklamasında bulundu.
“TEMİZ SUYA ERİŞİM EĞİTİM HAKKININ PARÇASIDIR”
Beslenme kadar temiz içilebilir suya erişimin de kamusal bir hak olduğu vurgulanan açıklamada, “Her okulda arıtma ve filtreleme sistemleri bulunmalı, çocukların kolayca ulaşabileceği içme suyu noktaları oluşturulmalıdır. Suya erişim bir konfor değil; eğitim hakkının fiziksel koşuludur.” ifade edildi.
“YOKSULLUK KADER DEĞİL, KAMUSAL POLİTİKA TERCİHİDİR”
Veli-Der, sosyal devletin görevinin her çocuğa eşit fırsat sunmak olduğunu belirterek, “Yoksulluk kader değildir; kamusal politika tercihidir. Derin yoksulluk yaşayan çocuklar yardım nesnesi değil; hak sahibi yurttaşlardır. Devletin görevi bu hakları lütuf olarak değil, kamusal yükümlülük olarak yerine getirmektir.” ifadelerini kullandı.
Okul yemeği uygulamasının sosyal devlet ilkesinin en somut göstergesi olduğuna dikkat çeken açıklamada, “Bir yardım değil, bir hak; bir masraf değil, geleceğe yapılan en değerli yatırımdır.” denildi.
VELİ-DER’İN TALEPLERİ
Dernek açıklamasında talepler şu şekilde sıralandı:
*Derin yoksulluktan kaynaklı çocuklarda görülen gelişim gerilikleri için MEB, Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın okullarda sağlık taraması yaparak acil müdahale programları hazırlaması,
*Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı “Beslenme Genel Müdürlüğü”nün kurulması,
*Bu müdürlüğün illerde de yapılandırılarak gıda mühendisleri, diyetisyenler, hekimler, aşçılar ve mutfak personellerinin güvenceli biçimde istihdam edilmesi,
*Okullarda yemekhane alanları oluşturulması, fiziki koşulları uygun olmayan bölgelerde merkezi kamusal mutfaklar kurulması,
*Okul yemeği hizmetinin taşerona devredilmemesi, kamu eliyle ve kamu kaynaklarıyla yürütülmesi,
*Her okulda temiz içme suyu altyapısının zorunlu hale getirilmesi,
*Bütçe görüşmelerinde okul yemeği ve temiz su hakkı için ayrı bir bütçe kalemi oluşturulması,
*Okul yemeği programlarında ekolojik üretim, küçük üreticiler ve kooperatiflerin desteklenmesi,
*Programların demokratik denetime açık olması; okul aile birlikleri, sendikalar, meslek örgütleri ve sivil toplumun katılımıyla yürütülmesi,
*Sağlıklı beslenme ve su hakkının eğitim müfredatına entegre edilmesi, çocuklara, öğretmenlere ve velilere yönelik farkındalık çalışmaları yapılması.
“TÜRKİYE ULUSLARARASI SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMELİ”
Açıklamada, dünyada 466 milyon çocuğun her gün okulda ücretsiz yemek yediği, 100’ü aşkın ülkenin bu programları ulusal ölçekte yürüttüğü vurgulandı. Türkiye’nin de Uluslararası Okul Yemekleri Koalisyonu’na katılması ve gerekli yasal düzenlemeleri acilen hayata geçirmesi istendi.
“BÜTÇE HAKKI, EĞİTİM HAKKININ PARÇASIDIR”
Okul yemeği ve temiz su hakkının devletin bütçe planlamasında bir tercih değil, anayasal yükümlülük olarak yer alması gerektiği belirtilerek, “Çocukların beslenme hakkı için ayrılan her kuruş, geleceğe yapılan en güvenli yatırımdır.” denildi.
“ÇAĞRIMIZ AÇIK”
Veli-Der açıklamasında, “Her çocuk, doğduğu yerden, gelir düzeyinden, kimliğinden bağımsız olarak eşit eğitim, eşit beslenme ve eşit yaşam hakkına sahiptir. Bugün okul yemeği ve temiz su hakkı için adım atmak; yalnızca çocuklara değil, ülkemizin geleceğine sahip çıkmaktır. Bu ülkenin geleceği, çocukların tabağında şekilleniyor. Sağlıklı okul yemeği ve içilebilir temiz su bir yardım değil, kamusal bir haktır. Bu hakkı yaşama geçirmek sosyal devletin, politik iktidarın ve kamu yöneticilerinin anayasal; muhalefet ve tüm toplumsal kurumlar için kamusal bir görevdir. Ancak her yurttaş için de ahlaki bir sorumluluktur.” ifadeleri yer aldı.