Sinem Altunay-Bolu’nun Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 21 Ocak 2025 tarihinde Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 36’sı çocuk 78 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan facia sonrası sorumlulara ilişkin yürütülen idari süreçte kritik bir gelişme yaşandı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bilirkişi raporunda açıkça sorumlu tutulmalarına rağmen, bakanlık bürokratları hakkında soruşturma izni vermedi. Bu karar kamuoyunda tepkiyle karşılanırken, yangında yaşamını yitirenlerin aileleri hukuk mücadelesini sürdürüyor.
BAKANLIK SORUŞTURMAYA KAPIYI KAPATTI
Gazeteci Uğur Şahin’in haberine göre, bilirkişi raporunda Kültür ve Turizm Bakanlığı, can ve mal güvenliği denetimlerinde ihmali olmakla doğrudan sorumlu tutulmasına rağmen, Bakan Ersoy’un 16 Nisan 2025 tarihli imzasıyla bakanlık bürokratları ve denetim görevlileri hakkında soruşturma izni verilmedi.
İnceleme yapılan bürokratlar arasında Bakan Yardımcısı Nadir A., Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü Neşe Ç., Genel Müdür Yardımcısı Elçin Ş.Ö., eski Genel Müdür Şennur A.D., Kontrolörler Kurulu yetkilileri ve çeşitli kontrolörler yer aldı. Bakanlık, personelin “mevzuata uygun davrandığını” öne sürerek herhangi bir kusur tespit edilmediğini belirtti.
BİLİRKİŞİ RAPORU: “BAKANLIK BİRİNCİ DERECEDE SORUMLU”
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden uzmanlarca hazırlanan ve Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan 189 sayfalık bilirkişi raporu ise Bakanlığın bu tutumunu çürütür nitelikte. Raporda açık şekilde, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin, özellikle yangın güvenliği, personel eğitimi ve fiziki yapı denetimleri konusunda görevlerini yerine getirmediği ve bunun yangının felakete dönüşmesine neden olduğu ifade edildi.
Raporda, “Yetkililer gerekli eksiklikleri tespit etmemiştir. Denetimler yetersiz ve özensizdir. Mevzuata göre konaklama tesislerinde can ve mal güvenliği teminatı sağlamak bakanlığın sorumluluğundadır” denildi.
HAYATINI KAYBEDEN YİĞİT GENÇBAY’IN BABASI: DANIŞTAY 9. DAİRE BAŞKANI
Faciada hayatını kaybedenlerden biri, tıp fakültesi son sınıf öğrencisi Yiğit Gençbay’dı. ABD’deki Massachusetts Institute of Technology (MIT)’de onkoloji ve dahiliye stajı yaparak Türkiye’ye dönmüş olan Yiğit Gençbay, yangından kurtulduktan sonra otelde kalanlara yardım etmeye çalışırken yaşamını yitirmişti.
Babası, Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, TBMM’de kurulan “Kartalkaya Otel Yangını Araştırma Komisyonu” toplantısında hem yargıç hem de bir baba olarak açıklamalarda bulundu. Gençbay, bilirkişi raporunu hatırlatarak Turizm Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, İl Özel İdaresi ve belediyenin “birinci derecede sorumlu” olduğunu söyledi. Gençbay, “Bu dört kurumdan herhangi biri görevini tam yapsaydı, bu felaket yaşanmazdı. Burada organize bir denetimsizlik, bir kamu sorumsuzluğu var. Oğlumun eşyalarını adli emanetten almaya gittiğimde hâlâ kimse sorumluluk kabul etmiyordu. Bu sorumsuzluk zinciri yargıya olan güveni de zedeliyor.”dedi.
ZIMNİ RET VE HUKUKİ SÜREÇ
27 Şubat 2025 tarihinde, yangında yaşamını yitiren Yiğit Gençbay ve Alp Mercan’ın aileleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı’na başvurarak kamu görevlileri hakkında ön inceleme ve soruşturma talebinde bulundu. Ancak herhangi bir işlem yapılmaması üzerine, zımni ret oluştu ve aileler kararı yargıya taşıdı.
Bu süreçte Turizm Bakanlığı, 25 sayfalık bir gerekçeli raporla kamu görevlileri hakkında soruşturma izni vermediğini duyurdu. Bu karara karşı aileler, Danıştay 1. Dairesi’ne başvuruda bulundu.
ADALET BAKANLIĞI VE BAŞSAVCILIK SÜRECE DAHİL OLDU
TBMM Komisyonu’nda açıklama yapan Komisyon Başkanı Selami Altınok ve Adalet Bakanlığı yetkilisi Alper Aksoy, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı hakkında soruşturma izni talep ettiğini duyurdu.
Abdurrahman Gençbay, bu bilgiyi toplantıda öğrendiğinde “Eğer gerçekten soruşturma izni istemişse, başımın üstünde yeri var” sözleriyle memnuniyetini dile getirdi. Ancak başsavcılığın bu talebi geç yapması nedeniyle eleştiriler de yöneltti.
VALİLER VE DİĞER KURUMLARA İLİŞKİN SÜREÇLER
İl Özel İdaresi’nin ruhsatlandırma süreçlerindeki ihmallerine dair daha önce müfettiş raporlarıyla bazı yetkililer hakkında soruşturma izni verilmişti. Ancak görevli diğer memurlar hakkında izin çıkmamıştı. Gençbay ailesinin ve Bolu Başsavcılığı’nın itirazı sonucu, beş kamu görevlisi için daha izin verildi.
Ayrıca, işletmenin açıldığı tarihlerde görevde bulunan tüm Bolu Valileri hakkında da İçişleri Bakanlığı’na başvuru yapıldı. Ancak bu başvurular da şu ana kadar yanıtsız kaldı. Aileler, bu konuda da zımni ret oluştuğu gerekçesiyle idare mahkemesine dava açtı.
KAYIP CİHAZ VE DELİL GÜVENLİĞİ ENDİŞESİ
Komisyonda gündeme gelen bir diğer önemli başlık ise yangın sonrası yerinden sökülerek kaybolduğu iddia edilen yangın uyarı sistemine ait cihaz oldu. Hem bilirkişi raporunda hem de ailelerin vekillerinin ifadelerinde, bu cihazın hâlâ bulunamadığı ve dosyaya dahil edilmediği belirtildi. Aileler, kamera kayıtlarının da silinmiş olabileceğini savunarak bu durumun aydınlatılmasını istedi.
GENÇBAY’DAN YARGIYA GÜVEN ÇAĞRISI
Konuşmasının sonunda Abdurrahman Gençbay, kamu görevlilerine yönelik soruşturmaların sadece cezalandırma değil, kamu vicdanını tatmin edecek şeffaf bir sürecin inşa edilmesi açısından da önemli olduğunu vurgulayarak, “Biz bakanları hedef göstermiyoruz. Ancak görevini yapmayan kamu görevlilerinin soruşturulması, varsa kusurlarının tespit edilmesi gerekir. Bu, adil bir hukuk devleti için zorunludur. Bu olayda yargıya olan güvenimizi kaybettik. Onarmanın yolu şeffaflıktır.” şeklinde konuştu.