Haber: Sinem Altunay

Bolu’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla İzzet Baysal Caddesi’nde düzenlenen yürüyüş ve mitinge yüzlerce kişi katıldı. KESK, Eğitim-Sen, Belediye-İş, Bolu-Düzce Tabip Odası, Türkiye İşçi Partisi, SOL Parti, Veli-Der, Tarım Orman-İş, TEKSİF Sendikası, Cumhuriyet Halk Partisi, Alevi Kültür Dernekleri Bolu Şubesi, Türkiye Komünist Partisi, Bolu Halkevi, SES, TMMOB ve EMEP’in katılımıyla düzenlenen yürüyüşte emekçilerin talepleri hep bir ağızdan dile getirildi.

Ygaleri

Demokrasi Meydanı’ndan başlayan yürüyüşte kortejler “İnadına barış, inadına özgürlük”, “Yaşasın 1 Mayıs” ve “Emeğe uzanan eller kırılsın” gibi sloganlar attı. Siyasi parti temsilcileri, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de katıldığı yürüyüş olaysız şekilde Kent Meydanı’nda sona erdi. Yürüyüşün ardından Kent Meydanı’na kurulan platformda basın açıklamaları yapıldı. Ayrıca, Polis ekipleri 1 Mayıs kutlamalarında yüksek güvenlik önlemleri aldı.

İlk konuşmayı KESK Bolu Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Özkan Üstün gerçekleştirdi. Üstün, yaptığı konuşmada emekçilerin birliğine, özgürlük taleplerine ve halk iradesine yönelik baskılara dikkat çekti.

Üstün konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününüz kutlu olsun! Ülkenin ve yurdun neresinde olursa olsun yüreği aydınlık bir gelecek için emeğiyle var olanlara, barış ve demokrasi için zindanları dolduranlara, her koşulda emek, barış ve demokrasi için çaba göstermeye, direnmeye devam edenlere selam olsun! Selam olsun! Çocuklarına onurlu bir gelecek bırakmak için direnenlere!

Dünyada ve ülkemizde kapitalist barbarlık her geçen gün daha da derinleşiyor. Fasılasız yoksullaşma ve hayat pahalılığı halkın bir gelecek umudunu yok ediyor. Tüm dünya işçi sınıfı kapitalist işleyişin ve ezilenlerin yüzyıllardır mücadele ile yarattığı temel hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırılırken önümüzdeki sürecin tarihsel önemini ve değerini bir kez daha ortaya koyuyor. 2025 yılında geldiğimizde; savaş, yoksulluk, eşitsizlikler giderek daha da hale gelmiş durumda. Gazze’de İsrail’in emperyalist devletlerden aldığı destekle işlediği savaş suçları, dünyanın dört bir yanında halklara karşı uygulanan baskılar, emperyalist güçlerin çıkarları doğrultusunda yaşanan vahşetler hepimize bir kez daha hatırlatıyor ki; bu düzenin devam etmesi, artık insanlığın ve gezegenin tüm canlılarının varlığını tehdit ediyor.

Savaşın yükselişi, yalnızca savaşla ve insan hakları ihlalleri ile değil, aynı zamanda çalışma yaşamında örgütsüzlüğün teşvik edilmesi, sendikal hakların engellenmesi ve emekçilerin haklarının daha da budanması ile de kendini gösteriyor. Her geçen gün daha fazla işçi, daha fazla emekçi, daha fazla genç, daha fazla kadın, iş güvencesiz ve hakları ellerinden alınmış bir şekilde yaşam mücadelesi veriyor. Kapitalizmin aşırı kar hırsı ekolojik yıkımla sonuçlanıyor, savaş ve talan politikalarıyla doğa yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılıyor.

İŞKUR Üzerinden Sağlık Bakanlığı’na 3658 Daimî İşçi Alımı Başladı İŞKUR Üzerinden Sağlık Bakanlığı’na 3658 Daimî İşçi Alımı Başladı

Yoldaşlar, Bugün, hepimizin yeni bir başlangıca olan ihtiyacının yakıcı hale geldiği bir dönemde, ülkemizde de zorlu koşullarda birleşiyoruz. Başta Taksim yasağı olmak üzere 1 Mayıs yasakları da göstermektedir ki, toplumun en temel hakları bugün ciddi tehdit altında.

İktidar bloğu en son 19 Mart darbesinde olduğu gibi baskıları ve şiddetin boyutlarını her geçen gün arttırıyor. Rejim, sivil darbe

Yeter ki, yaşadığımız bu güzelim ülkeye özlenen baharı, beklenen aydınlığı getirmek için birlikte mücadele edelim. Biliyoruz ki, barışın ve demokrasinin teminatı ve yaratıcısı bütün değerleri yaratan emekçiler, yani bizleriz. Bugün, 1 Mayıs meydanlarında bir kez daha haykırıyoruz; Bilimden yana, aydınlık bir gelecek için umut yine bizleriz! Emeğin birliği, halkların kardeşliği için, bizi bölmeyi, parçalamayı hedef alan oyunları boşa çıkaracağız. Barışın egemen olduğu, eşitlik ve özgürlük temelinde halkların ve emekçilerin birarada yaşadığı bir ülkeyi hep birlikte inşa edeceğiz.

Yaşasın birliğimiz, mücadelemiz ve dayanışmamız! Yaşasın 1 Mayıs!”

Etkinlikte söz alan Belediye-İş Sendikası Bolu Şube Başkanı Çağdaş Özkan ise ekonomik kriz, sosyal adaletsizlik ve gençliğe yönelik baskılar karşısında örgütlü mücadelenin önemine dikkat çekti.

Belediye-İş Sendikası Bolu Şube Başkanı Çağdaş Özkan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün 1 Mayıs! Bugün emeğin, alın terinin, dayanışmanın günü! Bugün buraya sadece bayram kutlamaya değil, bu düzeni değiştirme kararlılığımızı haykırmaya geldik! Çünkü biliyoruz: Maaşlarımız eriyor, pazar filesi boş kalıyor, faturalar kabarıyor! Biz her gün daha fazla çalışırken, patronlar daha fazla zenginleşiyor! Bizi yönetenler “sabredin” diyor, ama soframızda sabredecek ekmek yok! Böyle düzen olmaz, böyle yaşam olmaz!

Ve gençlerimiz... Lise öğrencileri, üniversiteliler... Konuştu diye, eleştirdi diye gözaltına alınıyor!

Bir paylaşım yaptı diye okuldan atılıyor, mahkemeye çıkarılıyor! Sorgulayan, düşünen bir gençlikten korkuyorlar! Ama biz korkmuyoruz! Gençliğe özgürlük, geleceğe umut istiyoruz!

Halkın seçtiği belediye başkanlarına, siyasetçilere verilen cezalar, aslında halkın iradesine verilen cezalardır! Cezaevlerinde suçsuz yere yatan siyasetçiler yalnız değildir! Gazeteciler, akademisyenler, öğrenciler yalnız değildir! Çünkü biz buradayız, biz yan yanayız, biz birlikte güçlüyüz!Adalet istiyoruz ve onu da şimdi istiyoruz! Biliyoruz, bu yol kolay değil. Baskı var, yasak var, tehdit var... Ama biz bir araya geldikçe, biz omuz omuza verdikçe, bizi kimse durduramaz! Biz, emeğin gücüne inananlarız!

Biz, alın teriyle dünyayı döndürenleriz! Sesimizi meydanlarda, sokaklarda, işyerlerinde yükselteceğiz!

Çünkü biz haklıyız, çünkü biz emeğiz, çünkü biz bu ülkenin gerçek sahibiyiz!

Bugün bir kez daha haykırıyoruz: İnsanca bir yaşam istiyoruz! Adil ücret, güvenceli iş, sendikal haklar, örgütlenme hakkı istiyoruz! Özgür üniversite, bağımsız yargı, tarafsız medya istiyoruz! Biz bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz! Daha fazla bölünmeye, daha fazla sessiz kalmaya tahammülümüz yok! Hakkımız olanı alana kadar, emeğimizin karşılığını alana kadar, gençlerimiz özgürleşinceye kadar mücadele edeceğiz! Bu yolu hep birlikte, omuz omuza yürümeye devam edeceğiz!

Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın emeğin, onurun ve direnişin bayramı! İnadına mücadele, inadına dayanışma, inadına kazanacağız! Ve unutmayın: Bu ülkenin gerçek sahibi biziz, biz varız, biz kazanacağız!”

Konuşmanın sonunda türküler söylenerek, halay çekilmesiyle 1 Mayıs kutlamaları sona erdi.

Muhabir: Sinem Altunay