11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü kapsamında bir açıklama yapan Öğrenci Veli Derneği Bolu Şubesi, kız çocuklarının eğitime erişiminde yaşanan eşitsizliklerin artarak sürdüğüne dikkat çekti. Açıklamada, karma eğitimin hedef haline getirilmesinin pedagojik değil, ideolojik bir hamle olduğu ifade edilerek, “Laik, demokratik, bilimsel, parasız kamusal eğitim hakkı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” denildi.
Açıklamada, 2012 yılında Birleşmiş Milletler kararıyla ilan edilen Dünya Kız Çocukları Günü’nün, kız çocuklarının cinsiyete dayalı ayrımcılık ve eşitsizliklere karşı farkındalık oluşturmayı amaçladığı hatırlatıldı.
“KIZ ÇOCUKLARININ EĞİTİMİ YAŞAM HAKKIDIR”
Açıklamada, kız çocuklarının toplumsal yaşamın her alanında eşit ve özgür bireyler olarak var olabilmesi için nitelikli, kapsayıcı ve laik eğitim hakkına erişimlerinin hayati olduğu belirtildi. Siyasal iktidarın yıllardır eğitim politikalarını dini referanslarla şekillendirdiği, eğitim sistemini ise ideolojik bir araca dönüştürdüğü öne sürüldü.
“Uzun süredir sermaye grupları ve tarikat benzeri yapılarla, Diyanet’in talepleri doğrultusunda hem eğitim sistemi hem sosyal yaşam dizayn edilmeye çalışılıyor” ifadeleri kullanıldı.
“ZORUNLU EĞİTİM SÜRESİ KISALTILMAK İSTENİYOR”
Velider, son dönemde iktidarın zorunlu eğitimi kısaltma ve karma olmayan kız okulları açma yönündeki adımlarına tepki gösterdi. Bu adımların, kız çocuklarının eğitime devam etmelerini teşvik etme bahanesiyle sunulduğu, ancak gerçekte çocuk işçiliğini, erken yaşta evliliği ve eğitimden kopuşu meşrulaştırdığı dile getirildi.
KARMA EĞİTİM VERİLERİYLE SAVUNULDU: “KIZ ÖĞRENCİLER AKADEMİK LİSELERDE DAHA ÇOK”
2024-2025 eğitim öğretim yılı değerlendirmelerine göre, okul terkinin karma eğitim verilen okullarda daha az, karma olmayan okullarda ise daha yüksek olduğu açıklandı. Özellikle akademik liselerde kız öğrencilerin çoğunlukta olduğu vurgulandı.
Meslek liselerinde devamsızlık oranı %46.6, İmam Hatip liselerinde %29.3, karma akademik liselerde ise %27 olarak paylaşıldı.
“KAMUSAL DESTEK ÇEKİLİYOR, YOKSULLUK DERİNLEŞİYOR”
Açıklamada, okul terkinin temel nedeninin karma eğitim değil; derinleşen yoksulluk, kamusal desteklerin geri çekilmesi, ulaşım ve beslenme gibi temel hakların ihmal edilmesi olduğu ifade edildi.
Bolu özelinde verilen örnekte, 2023-2024’te 1954 olan taşımalı öğrenci sayısının 2025’te 574’e düştüğü, deprem bölgesi Hatay’da ise bu sayının 31 binden 18 bine gerilediği belirtildi.
“OKUL SADECE AKADEMİK BİR ALAN DEĞİL”
Velider, okulun yalnızca meslek edindiren akademik bir alan olmadığını, çocukların günlerinin büyük kısmını geçirdikleri, sosyal olarak gelişip kendilerini inşa ettikleri bir ortam olduğunu vurguladı.
“Laik, demokratik bir toplumun teminatı olan karma eğitim, çocuklarımızın biyolojik, psikolojik ve sosyal gelişimleri için gereklidir. Okul, hayatın çeşitliliğini yansıtmak zorundadır” denildi.
“BU TALEPLER PEDAGOJİK DEĞİL, POLİTİK”
Açıklamanın sonunda, karma eğitimin kaldırılmasına yönelik girişimlerin hem Anayasa’ya hem Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırı olduğu vurgulanarak, “Bu talepler pedagojik değil, politik taleplerdir. Tartışmaya kapalıdır” denildi.
“KIZ ÇOCUKLARININ OKUL TERKİNİN NEDENİ KARMA EĞİTİM DEĞİL”
“Genel olarak tüm çocukların, özelde kız çocuklarının eğitimden kopmasının asıl nedeni karma eğitim değil; kamusal eğitime erişimin önündeki yapısal engellerdir” denilen açıklamada, şu ifadelerle son verildi:
“Nitelikli, bilimsel, laik, parasız ve ulaşılabilir kamusal eğitim tüm çocuklarımız için bir hak; kız çocuklarımız için ise yaşamsal bir gerekliliktir.
Çocuklarımız ve ortak geleceğimiz için, laik ve demokratik bir ülke için mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
Laiklik için, eşitlik için, özgürlük için… Karma eğitimi tartıştırmayacağız.”
i tartıştırmayacağız.”