Bolu’nun Mengen ilçesine bağlı Ağalar Köyü’nde 1900 hektarlık ormanlık alanda planlanan açık patlatmalı kuvarsit ocağı projesine çevreci gruplar tepki gösterdi. Projenin çevresel etkilerine dikkat çekmek amacıyla Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu tarafından 9 Ağustos Cumartesi günü Ağalar Köyü’nde basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu adına Faik Mekik okudu.
Buluşmaya CHP Bolu İl Başkanı Tahsin Mert Karagöz, CHP Bolu Milletvekili Türker Ateş, CHP Mengen İlçe Başkanı Av. Nail Dursun Kırbaş, Gökçesu Beldesi Belediye Başkanı Mehmet Yılmaz, İYİ Parti Mengen İlçe Başkanı Aydın Güney, Eski Mengen Belediye Başkanı Turhan Bulut, Ağalar, Ağacalar, Küçükkuz, Çorak, Kadirler, Babahızır, Kavacık, Düzağaç köyleri ve Beşler Mahallesi muhtarları, Zonguldak ve Bolu TEMA gönüllüleri ile Devrek, Çaycuma, Zonguldak, Akçakoca, Ereğli, İstanbul, Kocaeli ve Sakarya’dan gelen çeşitli sivil toplum kuruluşları, çevre gönüllüleri ve vatandaşlar katıldı.
Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Doğanın talanına, şirketlerin yalanına karşı; Topraklarını, sularını ve ormanlarını korumak için;
yola çıkanları, Devrek Çevre Gönüllüleri olarak saygı ve sevgiyle selamladık.
MADENE VERECEK SUYUMUZ, ORMANIMIZ, MERAMIZ, YAYLAMIZ YOK !...
Ağalar Köyü ve çevresinde, yaşam kaynağı sularımız; oksijen deposu ormanlarımız, derelerimiz, meralarımız, bağımız, bahçemiz, tarlamız, aşımız, ekmeğimiz maden kuşatması altında…
İnsanların ve diğer tüm canlıların, yaşamlarını sürdürebilmeleri için, suya ihtiyacı vardır. Bölgede su kaynaklarımız kirlenecek. Temiz ve güvenilir içme suyumuz yok edilecek; içilmez ve kullanılamaz hale gelecek. İklimin dengesi bozuldu. Dünyamız gittikçe ısınıyor. İklim değişikliğinin etkilerini şimdiden ağır bir şekilde yaşıyoruz. Bir tarafta sıcak hava dalgaları ve kuraklık diğer tarafta ise eşi benzeri görülmemiş yağışlar, seller ve toprak kaymaları yaşıyoruz. Bölgemizde maden faaliyetleri heyelan riskini artıracak.
Ağalar Köyü ve çevre köyler; yerli ve yabancı şirketin talanına açık hale getirilecek. Bölgede vahşi madenciliğin neden olacağı, doğa ve insan kıyımları yaşanacak. Böylesi felaketlere izin vermeyelim. Uluslararası maden şirketleri ve yerli işbirlikçileri ülkemizin dağlarında, ovalarında, ormanlarında, sularında hak sahibi oluyorlar. Bölge halkı evlerini, geçim kaynaklarını, topraklarını, sularını kaybetme kaygısı içindeler. Bölgede felaketlere geçit vermeyelim. Orman ve Su Varsa; Yaşam Vardır. 1 hektar yani 10 dönüm, orman alanı içinde, yaklaşık beş bin ağaç bulunabilir. Beş bin ağaç ise günlük 15 bin insanın tükettiği oksijeni üretir. Ormanlar bizim akciğerimizdir. Ağaçlarımıza sahip çıkalım.
Ağalar Köyü’nde ormanlık alanda Başkar Madencilik A.Ş tarafından 1900 hektarlık alanda planlanan açık patlatmalı kuvarsit ocağı projesi için; ’’Çevresel Etki Değerlendirmesi’’ ÇED gerekli değildir; kararı verildiği bildirildi. Bu proje Ağalar Köyü ile birlikte dört köyün yaşam alanlarını etkileyecek. Endemik bitki türlerinin bulunduğu bölgenin ekosistemine geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açacaktır. Patlatmalar sonucu ortaya çıkacak kuvars tozu, bitkilerin fotosentez yapamayacağından, hayatta kalamayacaklar. Bu olay tüm gıda zincirinin çökmesine neden olacak. Yöre halkı çok ciddi solunum yolu hastalıklarına yakalanacak. Bu patlatmalarda yeraltı sularının, çatlak sistemleri değişir. Sular giderek azalır. Toprak kaymaları oluşur. Binalarda çatlaklar, yıkıntılar meydana gelir.
Şimdi anladık mı? ÇED gerekli değildir, kararının neden verildiğini…
ÇED raporu, gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevre üzerindeki potansiyel etkilerini değerlendiren ve bu etkilerin en aza indirilmesi için alınması gereken önlemleri belirleyen belgedir. Maden şirketi bu belgeyi almaktan muaf tutuluyor. Böylece Ağalar Köyü ve çevresinde VAHŞİ MADENCİLİĞİN önündeki tüm engeller kalkmış oluyor.
Bölge, vahşi madenciliğin kuşatması altında…
1900 hektar maden sahasının, büyüklüğünü kafamızda canlandıralım.
1 hektar, 10 dönümdür.
1900 hektar, 19000 dönümdür.
1 futbol sahası. 7.14 dönümdür.
19000 dönüm maden sahası, 2661 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı kapsıyor.
Bölgemizde bu alanın tamamına yakını ormandır.
Söylemeye dilim varmıyor ama yüzbinlerce ağaç kesilecek.
Sağlıklı bir doğada yaşamak, temiz suya, toprağa ulaşmak; hepimiz için bir yaşam hakkıdır.
Bu yaşam hakkı; geleceğe, ancak biz sahip çıkarsak ulaşır.
Vahşi madenciliğe karşı doğayı hep birlikte savunalım.
Madene verecek, ormanımız yok.
Madene verecek, suyumuz yok.
Madene verecek, meramız yok.
Madene verecek, köyümüz yok.
Madene verecek yaylamız yok.
Madene verecek bağımız, bahçemiz, tarlamız yok.
Ormanımızı, suyumuzu, havamızı, sağlığımızı hep birlikte savunalım. Cehennemin Kapısını Mengen/Ağalar’da açmalarına İzin Vermeyelim. Şirketlerin Yalanına, Doğanın Talanına HAYIR, DİYORUZ! MENGEN OLARAK, YETKİLİLERE SESLENİYORUZ… BAŞKAR MADENCİLİK A.Ş.'nin maden arama faaliyetlerine başlamadan önce, çevresel etki değerlendirmesi yapılmalı. Olası bir madencilik faaliyetinin doğurabileceği sonuçların, yerel halk ve uzmanlar tarafından detaylı bir şekilde tartışılması ve bu süreçte demokratik bir karar alma mekanizmasının işletilmesi gerekiyor.
Toprağımızı, suyumuzu, ormanımızı ve sağlığımızı korumak için harekete geçelim.
Biz doğayı korudukça, doğada bizi korur. Doğada sevgiyle kalın.”