Bugün 10 Kasım 2025. Atamızın bedenen yanımızdan ayrılışının yıl dönümü. Bedeni yanımızdan ayrılsa da ruhu her gün, her an bizimle.
Bir insan ne kadar ölümsüz olabilirse Atatürk de o kadar ölümsüz. Fikri hür, vicdanı hür yetişmesini istediği nesiller onun ruhunu, düşüncelerini yaşatıyor, onun izinden gidiyoruz. Her türlü şeyle sınandığımız bugünlerde onu her gün daha çok arıyor, daha çok anıyoruz.
Atatürk’ün vizyonuna, misyonuna, askeri dehasına hayranlık duymamak elde değil. Ömrünün çoğu cephelerde geçmesine rağmen hayatı boyunca kayıtlara geçen okuduğu kitap sayısı dört bin. Birden fazla yabancı dil bilen, sanatın dallarıyla ilgilenen, kendisini geliştirmenin yanında bir toplumu yoktan var eden yüzyılın en büyük lideri.
Toplum olarak Atamıza çok şey borçluyuz. Ama bence kadınlar olarak biz onun hakkını asla ödeyemeyiz. Şuan okuyabiliyorsak, çalışabiliyorsak, istediğimizi giyebiliyorsak, seçme ve seçilme haklarımızı kullanabiliyorsak hepsi onun sayesinde.
Yattığı yerde rahat uyusun. Emanetleri her zaman bizimle. Son nefesimize kadar emanetlerine sahip çıkacağız, onun yolundan ayrılmayacağız. Unutturmaya çalışanlara inat unutmayacağız, unutturmayacağız.
Bugünün benim için çok başka bir anlamı da var. Hayattaki en büyük şansım olan babamın doğum günü bugün. Hayatta olsaydı 60 yaşında olacaktı. Dünyaya bir daha gelsem gidişinin ben de yarattığı o tarifsiz acıyı yaşamayı kabul eder, yine senin kızın olmak isterdim. Hayatımı senin inandığın değerler üzerine yaşamaya deva edecek hep sana layık olmak için çabalayacağım. Senin kızın olmak hayatta sahip olduğum en güzel sıfat. Seni çok seviyorum İsmail YILMAZ. Oralardan beni izlemeye devam et olur mu babam, ta ki biz kavuşana kadar. İyi ki doğdun en büyük şansım, iyi ki benim babam oldun.
Görüşmek dileğiyle. Sağlıcakla kalın.